Kahramanmaraş merkezli olan ve “Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen yıkıcı 2 büyük deprem sonrasında yaşanan psikolojik etkilerini Psikolog Nursena AS kaleme aldı.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki deprem 10 ili çok büyük etkiledi. Depremi yaşayan insanlar bedensel ve ruhsal olarak yıkıma uğradılar.
İnsanların en güvendiği alan olan evleri en güvensiz hale dönüştü. Bu durumu idrak etmek oldukça zor.
Bu dönemde hemen psikolojik destek sağlamak uygun olmayacaktır. Afetler sonrası akut dönemde öncelikli olan arama kurtarma çalışmaları, barınma ve beslenme ihtiyaçlarının karşılanması olacaktır. İnsanlar şu anda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Afetler olağandışı, anormal durumlardır. Anormal durumda verilen tepkiler normal tepkilerdir yani deprem sonrası verilen tepkilerin hepsi doğal.
Yaşadığımız bu sarsıcı depremle birlikte son günlerde bedeninde titreme, uyuşma, baş, kas, mide ağrıları hissedebilirsin. İştahsızlık, uykusuzluk yaşayabilirsin. Ara ara ağlama isteği, odaklanamama, üşüme, ürperme, üzüntü, çaresizlik hissedebilirsin. Donup kalabilirsin. Hem bedenini hem ruhunu, hem zihnini yorgun hissedebilirsin. Bunların hepsi normal.
RUHSAL DENGEMİZİ KORUYABİLMEK İÇİN NE YAPMALIYIZ?
►Sosyal medyada oradaki insanlara yardım etmek için paylaşımlarda bulunuyor, travmatik görüntüleri izliyor olabilirsin. Yardım ettikçe işe yarıyormuşsun gibi gelir ve suçluluk duygun azalır. Fakat bu görüntülerden, haberlerden etkilendiğini düşünüyorsan mola verebilirsin.
►Bu zamanda mümkün olduğunca rutinlerini sürdürmeye devam etmelisin.
►Yakınlarınla iletişim halinde kal fakat sürekli olayı, yıkıcı etkisini konuşma duygularını paylaşabilirsin.
►İnancına göre ibadet etmek sana iyi gelebilir.
►Birilerini suçlamak seni başta rahatlatsa da bu öfke patlamalarına sebep olabilir ve böylece
fazlaca yıpranabilirsin. Suçlamalardan uzak durmalısın.
BÖLGEDE OLANLAR VEYA YARDIMA GİDENLER NEYE DİKKAT ETMELİ;
►Uzun cümlelerden kaçınarak, net ve doğru bilgiler vermeye çalışın.
►Afet mağdurunu zorla konuşturmaya çalışmayın, sakince dinleyin. Nasıl konuşmak istiyorsa öyle konuşsun. İzin verirse temasta bulunabilirsiniz. Sarılın, elini tutun, göz teması kurun böylelikle yanındayım-buradayım imajını vermiş olacaksınız.
►Hayatta olduğun için şükret, daha kötü olabilirdi, sevdiklerin hayatta, geçti gitti gibi telkin edici cümleler kurmak, kader işte ne yapacaksın demek veya aşırı umut verici konuşmak afet mağdurunun en son duymak isteyeceği cümleler olacaktır. Lütfen böyle cümlelerden kaçının. Doğal afet sonrası acı hemen dinmez. Mümkün olduğunca duygularını dışa vurmasını sağlayın.
►Barınma, ısınma, yemek, kıyafet gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak en önemli unsurlardandır. Bu konuda yardımcı olabilirsiniz.
►Yalnız kalmaktansa grup halinde kalmasına özen gösterin. Gün içinde temas halinde kalın. Bu güvende hissetmesine yardımcı olacaktır.
►Uyku ve yemek için zorlamayın her an erişebileceği bir yere suyu ve yemeği bulundurabilirsiniz.
►Beden böyle zamanlarda titreyebilir, titremek duyguyu boşaltmaya yardım eder. Kişinin titremesine izin verin, beden yapmaya ihtiyaç duyduğu şeyi yaparak sakinleşir.
►Yalnız olmadığını, gerekli desteğin olacağını, herkesin seferber olduğunu gerçekçi cümlelerle ona hatırlatın.
Yara alsın, almasın, yakınını kaybetsin, kaybetmesin, evi yıkılsın, yıkılmasın, sadece bu büyük depremi yaşamış olmak büyük bir travmadır. Her depremzede özel bir desteği hak eder. Acıları kıyaslamayalım, acıya saygı duyalım.
Şu dönem birlik olma, dayanışma içinde kalma dönemi olmalı. Geçmiş olsun TÜRKİYE’M…
Psikolog Nursena AS
Yorumlar kapalı.